William Faulkner-Çeviri:Rasih Güran-294 Sayfa-Yapı Kredi Yayınları
Yüzyılın klasikleri arasına girmiş bir roman Ses ve Öfke.
Faulkner'ın,
kendine özü yoğun dili ve kurgusuyla, yaşananları, düşünülenleri,
yayılan ya da sıkışan duyguları tüm bir atmosfer içinde vermekteki
ustalığını doyasıya gösteren bir roman.
Ses ve Öfke'de, ABD'nin
güneyinde yaşayan Compson ailesinin dağılışı, farklı bilinçlerle
izleniyor. Zihinsel engelli oğlu Benjy'nin, suçluluk ve onur
duygularıyla azap çeken ağabeyi Quentin'in, sert, mantıklı ve kurnaz
diğer erkek kardeş Jason'ın anlatımlarıyla ailede yaşananlar yavaş yavaş
açığa çıkıyor. Kız kardeş Candace'ten Jason'ın vasiliğini aldığı yeğeni
Quentin'e, zenci hizmetçi Dilsey'den torunu Luster'a pek çok karakterin
sahiciliği ve olayların evrensel trajedisi, Faulkner'ın diliyle bir cam
kırığı kadar keskin, bir öfke ânı kadar yüksek sesli.
ÖZET:
27 Mart 2012 Salı
18 Mart 2012 Pazar
Kitab-ı Dar (03.12)
Bu kitapta yer alan "dâr duasını" okuduğunuzda, Hakka yürüyen bir kişi için gönül ve kalbin derinliklerinden gelerekdile dökülen ve gözyaşlarıyla sulanan bir yakarışın ruhta bıraktığı derin izleri bulacaksınız.Alevi-Bektaşi inaçlarında önemli bir yeri olan Dar erkanı kitapta çok güzel işlenmiş.... İçindekiler:
Eserin Nüshaları
Nüshaların Karşılaştırılması
Alevilik-Bektaşilikte Dar(dan İndirme) Erkanı
Değerlendirme
Kitab-ı Dar Orjinal Metin, Transkripsiyon ve Sadeleştirme
Diğer Nüshalar SİT
15 Mart 2012 Perşembe
Yunan Mitolojisinde Dünyanın Oluşumu -Titanlar
Dünyanın oluşum mitolojisi
Yunan Mitolojisi
"Başlangıçta kaos vardı" der bize. Bu kaos nedir nasıl bir
şeydir pek
bilinmez doğrusu. Belki de bu belirsizlik ona kaos ismini vermiştir :)
Ama durup dururken, bu kaos'tan bir anda Gaia oluşmuştur, yani
toprak, başka bir deyişle "Toprak Ana"...
Hesiod der ki, "Gaia'dan
gökyüzü yükseldi" , yani Uranos... Gökyüzü, yani Uranos;
toprağın, yani Gaia'nın hem oğlu hem eşi oldu. ( Garipsemeyelim, ensest
ilişki, mitolojide çok sık rastlanan bir olaydır:)) O zamanlarda,
gökyüzü ve yeryüzü birbirine o kadar yakındı ki, birbirlerine öyle büyük
bir aşkla sarılmışlardı ki, aralarındaki sınır ayırt edilemezdi.
Bereketli, yeşil Gaia, Uranos'un yağmurlarıyla ıslanınca, Eros ortaya
çıktı; yaratıcı aşkın ruhu... Eros, bir varlıktan çok, Gaia'nın ruhu
olarak tanımlanır; yeryüzü ve gökyüzünü birlikte kılan bir güç. Gaia ve
Uranos'un kucaklaşmasıyla ilk varlıklar oluşmaya başladı. Gaia,
Uranos'un kolları arasında mutlulukla kıpırdandığında, narin, yeşil,
yumuşak tepeler oluştu, ve Gaia bu tepelerden Titanları doğurdu; düşünme
yeteneğine sahip ilk varlıkları. Titanlardan sonra, Gaia yüz kollu, dev
canavarlar doğurdu. Babaları Uranos onlardan görür görmez nefret etti,
iğrendi ve toprağın içine geri itti. Gaia acıyla kıvranıyordu, bu
kıvranmalardan yeryüzündeki büyük taşlık dağlar oluştu. Ancak Uranos
Gaia'ya eziyet etmekten vazgeçmiyordu.
4 Mart 2012 Pazar
29 Şubat’ı Sezar icat etti.
Temmuz (July) ayına adını vermesiyle bilinen Roma İmparatoru Jül Sezar, M.Ö. 45 yılında verdiği kararla her dört yılda bir Şubat ayına bir gün eklemesini isteyen kişinin de ta kendisiydi.
Sezar, bir yılı mevsimlere göre ayarlamak yerine, 364 gün olarak kabul edilen yıla bir ay ekleyerek, yılların biriktirdiği fazla ve eksik günleri dengelemek istiyordu. Sezar, takvimle ilgilenmekle yükümlü Romalı din insanlarına danışmak yerine, astronomide çok daha ileri olan Mısırlı gök bilimcilerine başvurdu.
Mısırlılar, Roma İmparatoru’na bir yılın 365.6 gün olduğunu söyledi. Sezar, M.Ö. 46 yılı için 15 ay içeren bir takvim hazırlayarak, geçmiş yılların neden olduğu uyuşmazlığı ortadan kaldırmayı amaçladı. İlk artık yıl ise M.Ö. 45 olarak kayıtlara geçti. Jülyen takvimindeki artık gün, Şubat ayının son gününde değil, Mart ayının ilk gününden altı gün öncesine denk geliyordu. Kısaca, o dönemde her yıl Şubat ayı 29 çektiği için, artık gün 24 Şubat’a denk geliyordu.
DÜNYA’NIN DÖNÜŞ HIZIYLA UYUŞMADI
Yeni hesaplamalara rağmen Jülyen takvimi istendiği kadar doğru değildi. Bunun nedeni, Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüş süresinin 365.6 saatten 11 dakika kısa olması. Yani tam dönüş süresi 365 gün, 5 saat, 48 dakika ve 46 saniye.
Bu hesap ikinci yüzyıldan bu yana bilinse de, İsa’nın dirildiği günü temsil eden Paskalya Bayramı’nın, baharın başlangıcından çok sonraya denk gelmesi nedeniyle Papa 13’üncü Gregory, her 400 yıldan üç artık yılı atarak Gergoryen takvimini hazırladı.
BATI İLE DOĞU ANLAŞAMADI
Avrupa’nın Katolik ülkelerinde ve bu ülkelerin sömürgelerinde hemen kabul edilen takvim, Ortodoks ve Protestan topraklarında direniş gördü. Jülyen takvimi bölylece 1752’ye kadar İngiltere’de, 1918’e kadar da Rusya’da kullanılmaya devam etti.
Gregoryen takviminin bazı coğrafyalarda yüzyıllar sonra kabul edilmesi, bugün Rusya’da Jülyen takvimi geçerliyken yaşanan Ekim Devrimi’nin Gregoryen takvimine göre, Paskalya Bayramı’nın da Batı ile Doğu’daki kiliselerde farklı tarihlerde kutlanmasına neden oldu.
Bu durumun başka örnekleri de mevcut. ABD’nin ilk Başkanı George Washington’un doğumgünü, Gregoryen takvimine göre 1752’den itibaren 22 Şubat’a denk gelse de, hala Şubat’ın üçüncü Pazartesi günü kutlanıyor.
1 Mart 2012 Perşembe
Kerkenez (02.12)
Anadolunu bir köyünde annesi,iki analığı ve babasıyla birlikte yokluk içinde yaşam mücadelesi veren Salih adında bir çoçuğun o dönemdeki köy halkıyla ailesinin başından geçen olayları anlatan hoş bir anadolu romanı..
"Kerkenez" bu coğrafyanın "Boyalı Kuşu"
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)