30 Mayıs 2012 Çarşamba

Makalat (05.12)

Hünkar Hacı Bektaş Veli-(Derleyen:Prof.Dr.Ali Yılmaz,Mehmet Akkuş,Dr. Ali Öztürk,) Diyanet Vakfı Yayınları-144 sayfa-Alevi Bektaşi Klasikleri 2
İçindekiler

Hacı Bektaş-ı Veli Kimdir?
Hacı Bektaş-ı Veli'nin Eserleri
Kitabü'l-Fevaid
Fatiha Suresi Tefsiri
Hacı Bektaş-ı Veli'nin Nasihatları
Besmele Şerhi
Hacı Bektaş-ı Veli'ye Atfedilen Diğer Bazı Eserler
Malakat
Makalat'ın Hacı Bektaşı Veli'ye Aitliği Meselesi
Makalat'ın Nüshaları
Arapça Aslının Nüshaları
Mensur Tercüme Nüshaları
Nüshanın Genel Özellikleri
Makalat'ın Muhtevası SİT


Louis Drax'ın Dokuzuncu Canı (05.12)

Çeviri:Şirin Okyavuz-277 sayfa
Louis Drax sorunlu bir çocuk. Zeki, yaşından olgun, oyunbaz ve ne yazık ki “kazakolik”. Dışarıda geçirdiği herhangi bir gün Louis'nin başına bir şey gelmesi neredeyse kaçınılmaz. Ama dokuzuncu doğum gününde, ailece gittikleri piknikte olanlar hayal edilemeyecek kadar korkunç şeylerdir. Louis bir kayalıktan aşağıya düşer ve komaya girer; babası ortadan kaybolur, annesi de şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez hale gelir. Provence'ta bir klinikte çalışan Dr. Dannachet, Louis'yi komadan çıkmaya ikna etmeye çalışır ama çocuk bütün tıbbi bilgileri yalanlar ve sonuçta doktorun kendisi Louis'nin karanlık dünyasının içine çekilir. Esrarı çözebilecek tek kişi Louis ama o da iletişim kuramayacak durumda. Ya da biz öyle sanıyoruz!

Sıra Dışı Bİr Öykü (05.12)

Michel Butor-Çeviri:Elif Koşan-232 sayfa
Saat sabahın ikisi ya da üçüymüş (rüyamda), sokaklarda tek başıma yürüyormuşum. Castille’le karşılaşıyorum, sanırım birkaç yere uğrayacakmış, ben de ona eşlik edeceğimi, hazır araba da varken özel bir iş için bir yere uğrayacağımı söylüyorum. Bir arabaya biniyoruz, yeni çıkmış bir kitabımı büyük bir randevuevinin sahibesine armağan etmeyi görev sayıyormuşum. Kitabı elimde tutup bakarken anlıyorum, bu eseri bu kadına armağan etmeyi gerekli görmemin nedeni meğerse kitabın müstehcen olmasıymış.

Baudelaire, 13 Mart 1856 Perşembe sabaha karşı gördüğü rüyadan öylesine etkilenir ki rüyayı hiç zaman kaybetmeden, bütün ayrıntısıyla kâğıda döküp arkadaşı Charles Asselineau’ya gönderir. Kaleme alma gereğini duyduğu tek rüyadır bu. Peki nedir onu böylesine önemli kılan? Bir gün önce Baudelaire Sıra Dışı Öyküler adlı ilk kitabını, Edgar Allan Poe’dan yaptığı öykü çevirilerini yayınlatmayı başarmıştır. Poe’ya olan hayranlığı düşünüldüğünde hayatının dönüm noktalarından biridir bu tarih
Sıra dışı bir yazınsal hafiyelik...
Sıra dışı bir rüya çözümlemesi...
Sıra dışı bir yazın eleştirisi...(Arka Kapak)

Kayıp Enlemler (05.12)



Jamal Mahjoub-Çeviri:Şirin Okyavuz Yener-220 sayfa



Bir mimarlık firmasındaki işini kaybetme tehdidiyle yüz yüze kalan Jade geçmişini, ırksal kökenlerini ve pek az hatırladığı babasını araştırmaya koyulur. Sıra dışı, serüvenci bir Alman, bir mucit olan babası Ernst Frager, bir İngiliz’le evliyken Jade’in annesiyle tanışmış ve yaşamının kalanını iki kadın arasında bölünerek geçirmiştir. Jade’in Müslüman bir ülkeye yerleşmiş ve oğlunu iç savaşta kaybetmiş olan üvey ablasından aldığı mektuplar ona bu hesaplaşmada yardımcı olacaktır. Kayıp Enlemler ortak noktaları kimlik arayışı olan üç farklı karakterin farklı zamanlarda ve farklı enlemlerde şekillenen, yer yer iç içe geçmiş öyküleri.

Günlükler (05.12)

Max Frisch- 372 Sayfa
1966-1971 yıllarını kapsayan Günlükler’in ikinci cildinde Max Frisch, öykü taslaklarını, yolculuklarındaki izlenimlerini, Vietnam, İsrail Savaşı, Yunanistan’daki askeri hükümet, Fransız Mayısı vb dönemin siyasal olaylarını ele aldığı notları bir araya getirerek anlatı, kurmaca, çözümleme, sorgu ve soruşturma tekniklerini yazı tekniğine dahil ediyor. Özellikle, insanı didik didik edip sorgu sandalyesinde afallatan, sarsıcı bir zeka örneği sergilediği ünlü “soruşturmalar”ı ile toplumsal, siyasal, psikolojik boyutlarıyla insanı ele alıyor. Günlükler 1946-1949’u tamamlayan kitapta Max Frisch güncesinin alanını genişletmeyi sürdürüyor.
(Arka Kapak)

Mavi Yol (05.12)


Kenneth White-184sayfa
“… White yol boyunca her an, bir yandan bütün dünyayı ardında bırakıyor, bir yandan da onu olanca tazeliğiyle yeniden keşfediyor.”
Critique
 “Entelektüel göçebeliğin geopoetika adını verdiğim yaklaşıma yol açtığı kesindir. Geopoetika, Yer ile birleşmenin güçlü ifadesidir. Halkları bölen her türlü siyasal ya da dinsel ideolojinin ötesinde, ortaklaşa sahip olduğumuz varlığı, demek ki üzerinde yaşamaya çalıştığımız, bunca değerli, bunca kırılgan, bunca gizemli güzellikle dolu Yer’i temel alan yeni bir kültürün temelidir.”(Arka Kapak)

Çocuktaki Bahçe (05.12)

Yapı Kredi Yayınları-Feyyaz Kayacan-172 sayfa
İlk kez 1982’de yayımlanan Çocuktaki Bahçe, Sait Faik sonrası öykücülüğümüzün önemli adlarından, “İkinci Yeni’nin öyküdeki karşılığı” Feyyaz Kayacan’ın (1919 - 1993) tek romanı. Kayacan’ın öyküleri için Selim İleri şunları söylemişti: “İroninin yanı sıra şiir, şiirin yanı sıra handiyse tozlanmış bir maziperestlik ve o maziperestlikle için için fokurdayarak alay eden bir yenilikçilik: Feyyaz Kayacan’ın öykülerini ille özetlemek gerekirse, akla ilk gelen bunlar...” Bu saptamalar Çocuktaki Bahçe için de geçerli. Ya da Feyyaz Kayacan’ın kendi sözleriyle: “Çocuktaki Bahçe iki yanlı bir roman. Bir yanı meddah, bir yanı Kafka. Bu iki öğe, durmadan yer değiştirmekte, birbirini etkilemekte.

Divan (04.12)

Irvin D. Yalom-Ayrıntı Yayınları-416 sayfa
Yakınlarımızla yaşayamadığımız mahrumiyeti  bir kurum olarak paylaşan psikiyatristlerin ne ölçüde sahici ve samimi oldukları.Psikiyatrist ve hastaları arasındaki mahremiyetin sınırları;seksin terapideki(varsa) yeri.Hayal ve hakikat ilişkisi.En mahrem sırlarımıza vakıf olan psikiyatristlerin bu mahrem yükleri taşırken kendi mahremiyetin- deki dalgalanmalar karşısında nasıl tökezledikleri.Psikiyatrist ve hastanın birbirlerine açıldıkları, birbirlerini teslim almaya çalıştıkları, yalan söyledikleri, seviştikleri bir tür mahremiyet koltuğu: Divan. Ya da "oyun yeri".
Sahicilik ve samimiyet arayanlar. İçi acıyanlar. Dokunma ve konuşma yeteneğini yitirenler. Kendisiyle yüzleşmeyi beceremeyenler. Tanrı arayanlar. Yalnızlar. Dolandırıcılar. Ve zamanımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerlerini giderek sağlamlaştıran psikiyatristler.Tam bir iletişim bombardımanına maruz kalırken en yakınımıza bile dokunmakta sorunlar yaşadığımız modern zamanlar. Bütün mahremiyet dengelerinin bozulduğu, "özel hayat" tecavüzcüleri ve teşhircilerle dolu bugünün dünyası.