6 Eylül 2012 Perşembe

Nikiforos Vrettakos


 
MAVİ MENDİL
Dağ değil. Aydan gelen ışınlar değil.
Derinlerden bize doğru gelen -çok iyi bak ama!
Barıştır. Selam çakıyor dünyaya.
Benden armağan
elindeki mendil.


İNSAN
VE
AT 

Bir atı vardı. Savaşa gitti.
Geri geldi iki ay sonra,
bir ayağı kesikti.
Onu görünce kişnedi at.
Atı götürdüler çok geçmeden.

Geri dönmedi.

O günden beri
anımsamak istese ne zaman
unutulmaz bir anını yaşamın,
güzel bir şeyi
- Meryem Ana'yı, İsa'yı, güneş'i falan -
anımsar
o kişnemeyi



SORSAM
Elli yıl, yüz yıl sonra,
bağışlansa bana
bir pencereden başımı
uzatma ayrıcalığı,
sorsam korka korka :
Bu geçen sürede, sevgim
dünyaya ne sağladı?

ÖLDÜRÜLENİN
YAKINMASI

Elinde gül var, dediler, öldürdüler beni.

Gülümsüyorsun, dediler, öldürdüler beni.

Bir gün şafak sökerken bir güvercinin yürek acısı
evimin damına kondu, gördüler.
Gizleyemedim içimdeki sevgiyi, gördüler.
Bu ak bildiriyi, ben beşikteyken, tanrı
başucuma gelip yazdı.
And içtim gözyaşı ve ekmek adına.
Buldular na şuramda gizlediğim umudu,
öldürdüler beni.
Diktiler karşılarına gün tam ağarmadan.

Ve yüceldim.

Ve yüceldim.

Yüceldim.

Durdum
yirmi namlu karşısında
arslan yeleli
bir kaya gibi.
"Günaydın" dedim diye
öldürdüler beni.

Açardım pencereyi,
bakardım dünyaya.
Konuşurdum tatlı tatlı,
karşılık verirdim ona.
Yüreğim güvercinler içindeydi,
düşler içindeydi yüreğim.

Atmak elimde değildi
içimden bu sevgiyi,
neyleyim, neyleyim?

YANLIZLIK 
Yanlızlık diye bir şey olamaz
bir insanın toprağı kazıdığı ıslık çaldığı,
ellerini yıkadığı yerde.
Yapraklarını hışırdatığı yerde bir ağacın,
çiçeğe konduğu yerde isimsiz bir böceğin,
bir derenin bir yıldızı yansıttığı yerde,
mutlu dudaklara açık,
anasının memesi elinde
uyuyan bir bebeğin olduğu yerde
olamaz yanlızlık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder