20 Nisan 2014 Pazar

Bay Muannit Sahtegi'nin Notları-Vüs`at O. Bener









 Roman kahramanımızın adı Arapça ve Farsça sözcüklerden oluşuyor:
'Muannit' Arapça bir sözcük ve 'inatçı' anlamına geliyor. 'Sahtegi' ise Farsça bir sözcük ve 'yalancı, sahtekâr' anlamlarını içeriyor. Arapça ve Farsça sözcüklerin bir araya getirilerek yapılan sıfat tamlaması roman kahramanımızın adını oluşturuyor ve 'inatçı sahtekâr, (belki) bir başka söyleyişle 'Sahtekârlıkta, yalancılıkta inat eden' anlamlarını içeriyor. Bu durum daha ilk adımda okuru şaşırtıyor elbette. Aynı zamanda merakını da uyandırıyor. Sahtekârlığa, yalana; ısrarla, inatla devam eden nasıl bir kişidir ve onun notlarında neler vardır acaba? Bu soru hemen yaşamsal bir özellik kazanıyor ve romanı okumaya başlayan kişi daha ilk sayfada, çevresindeki Muannit Sahtegi'leri düşünmeye başlıyor.  
Sahtegi ve günlükler
Kahramanımız az yazsa da bir şair ve yazardır. Asıl mesleği avukatlıktır. Ama bir gün bile yapmamıştır asıl mesleğini. Devlete otuz altı yıl hizmet edip, emekliye ayrılmıştır. Emekli maaşını desteklemesi açısından özel şirketlerde danışmanlık arar, ama avukatlığı hiç düşünmez. Üç evlilik yapmıştır. Biri ölmüş, ikisinden ayrılmıştır. Sonra Fatoş adlı bir kızı evlatlık edinmiştir. Ona gizliden gizliye âşıktır. Bir oda, bir salonluk küçücük evinde onunla yaşamaktadır. Onunla yaşadığı günler, yaşamının en güzel günleridir.
 Ama Fatoş bir yabancıya âşık olur ve

İngiltere'ye gider. Onu kendisi yolcu eder ve o gittikten sonra yaşamı bütünüyle değişir. İçinde durmadan büyüyen bir özlem vardır. Yalnız kalmanın ve derbederliğin batağına saplanır. İçkisi artar. Kendine bakamaz olur. Hep toparlanmak ister, toparlanamaz. Adeta Oblomov'laşır. Yaşamdaki her şey değerini yitirir. Kendi gözünde kendi değeri kalmaz. Bu arada yazmakta olduğu bir kitap vardır. Zaman zaman ona üç -beş satır ekler. Ne var ki istediği gibi yazamamaktadır. Sonra günlük tutmaya başlar. Bu günlükler onun yaşamını tanımamıza, tanık olmamıza yardım eder.
Günlükler ilk bakışta, Sahtegi'nin yaşamanın bazı sayfaları gibi gözükür. Ama değildir. O günlüklerde, onun öz yaşamıyla ilgili notlar yoktur yalnızca. Yaşamla ilgili görüşleri, bu görüşler çevresinde yaşayan insanlar ki, aralarında arkadaşları, dostları da vardır, o yılların Ankara'sı, ülkedeki politik kavgalar, siyasal arenada yaşanan dramlar, hatta fiyat artışlarının, 'hayat pahalılığının' toplum üzerindeki etkisi, Fatoş'a duyulan özlem, onunla yaptığı telefon konuşmaları, Fatoş'un İngiltere'de yaşadığı zorluklara aranan çözüm yolları vb. her şey vardır. Yani günlükler görünüşteki bütün öznelliklerine karşın, sosyal bir içerik de taşımaktadır. Bu günlükler onun ölüme yaklaştığı duygusunu içeren sayfalarla sona erer.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder